'Böyle giderse 100 yıl sonra bal küçücük şişelerde satılacak

[sensizim]

Küresel ısınma etkisiyle erken bahar ve sonra gelen dondurucu soğuklar başta arılar olmak üzere yabani hayatı olumsuz etkiledi.

AA - İSTANBUL - Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve HÜ Arı ve Arı Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun, bir süredir tüm dünyada konuşulan, küresel ısınmanın arılara etkilerini yorumladı. "Küresel ısınma tüm dünyada ayılarla arıları vurdu" diyen Prof. Dr. Sorkun, arıların hayat döngüleri gereği sonbaharda kovanlarına çekildiklerini ve kovanda kendilerine bırakılan bal ve peteği tükettiklerini söyledi.
Prof. Dr. Sorkun, "Hava ısınınca arılar doğaya çıkıp yiyecek aramaya başlar. Bir arı 5 km. gidebilir. İklim değişikliği ve öğlen ısınan hava nedeniyle kovandan çıkan arılar, daha sonra sıcaklık düşünce kovanına dönemiyor. Bu nedenle çok kayıp yaşandı" dedi.


Bal ve meyve üretiminde sıkıntı
Prof. Dr. Sorkun, "Bitkisel üretim bolluğunda, bitkilerin tozlaşıp döllenmesinde arılara büyük iş düşüyor. Bu yıl bal ve meyve üretimi iyi görünmüyor. Umarız ilkbahar yağmurları iyi gider, elde kalan arılar, ana
arıları değiştirilerek sisteme dahil edilir. Ama böyle giderse, 100 yıl sonra bal belki de küçücük şişelerde satılan bir şey haline gelebilir. Ancak çok yakın bir gelecekte bu kadar ağır bir darbe olacağını düşünmüyorum" dedi.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Mustafa Sarıoğlu ise, "Bal arısı, öyle 2-3 dereceye adaptasyon sağlayamayacak bir varlık değil. Türkiye'de arı işletmelerinde ölümler yüzde 10-15 seviyelerindedir. Beceriksiz bir arıcıyla kayıp yüzde 20 olur. Hatay'da bu yıl oran bu" diye cevap verdi.

ABD'den geri adım
Uzun süredir 'şüpheci' yaklaşımıyla tepki çeken ABD yönetimi sonunda gezegeni tehdit eden küresel ısınmayı tanıdı ve uluslararası çözümler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin ABD Delegasyon Başkanı Sharon Hays, bu 'geri adım'ın sözcüsü oldu. Dünyada tüketilen enerjinin yüzde 25'ine ve sera gazı salınımlarının yüzde 30'una sahip olduğu için ABD, iklim değişikliğine en çok neden olan ülke olarak görülüyor. Beyaz Saray Çevre Konseyi Başkanı Jim Connaughton ise sera gazı salınımlarını kısıtlamayı amaçlayan Kyoto Protokolü'nü reddettiği için eleştirilen ABD Başkanı George W. Bush'u savunarak, son raporun Bush'un uzun süredir üstünde durduğu küresel ısınma konusunun ciddiyetine bir kez daha dikkat çektiğini söyledi.


Kaynak : Radikal