DASİ FORUMLARI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hipnozu merak edenler buyrunn burdan bakınn

Aşağa gitmek

hipnozu merak edenler buyrunn burdan bakınn Empty hipnozu merak edenler buyrunn burdan bakınn

Mesaj  HIDDENHAZARD Çarş. Mayıs 09, 2007 3:55 pm

Hipnozun çok çeşitli tanımı yapılmakla beraber, bu tanımlardan bazıları şöyledir.
“Tıbbi Hipnoz Derneği Başkanı Dt. Ali Eşref Müeezinoğlu Bilinçli Hipnozu: “ Beyinsel fonksiyonların çalıştığı, bireysel denetimin açık olduğu, kesinlikle uyku hali olmadan, istekle gerçekleşen psişik bir durum” olarak tanımlıyor.
“Sağ beynin aktive edilmesi suretiyle kişinin telkin alma yeteneğinin artması”
“Öze dönüş, içsel bir yolculuk”
“Hipnoz değiştirilmiş bir duygudurumdur.”
“Beynin iki yarım küresinin tek bir alanda işbirliği yapması”
“Bilinçaltını isteğe bağlı olarak yönlendirme”
Hipnoz sırasında birey kontrollü bir şekilde dış dünyadan uzaklaşır ve kendisine verilen telkinler eleştirilmeden, analiz edilmeden merkezi sinir sistemine ulaşır. Hipnoz bir metoddur. Hipnozu uygulayan kişi bu metodu kullanma yetkisine ve becerisine sahip bir kişidir. Kişi kendi isteğiyle belirlediği amaca ulaşmak için hipnozu uygulayacak kişiye güven duyarak kontrolü devreder.
Herkes hipnotize olabilir mi?
Eğer kişi isterse hipnotize olabilir. Kişinin isteği olmaksızın hipnoz uygulamak mümkün değildir. 5-6 yaşlarındaki çocuklardan başlayarak isteyen, inanan herkese hipnoz uygulanabilir. Ancak iletişim kurulamayacak yapıdaki zeka özürlü ve çok yaşlı kimselerde yapılan uygulamalar sonuç vermez. Bunun yanı sıra ağır psikiyatrik rahatsızlığı olan kimselerde de hipnoz kullanılmamalıdır.
İnsanların yüzde altmışbeşi orta düzeyde hipnoza girer, yüzde beşi hipnozu çok az hisseder ya da hissetmez, yüzde yirmisi derin bir trans yaşar. Yüzde onluk bir kesim ise çok daha derin bir hipnoz yaşar.
Özellikle çocuklar ve ergenlik dönemindeki gençler daha kolay hipnoza girerler. Önyargısız, olayın kendisinde başlayıp bittiğinin bilincinde olan, kültürel seviyesi yüksek kişiler de hipnoza yatkındır. Meslek grubu olarak ise, askerler, doktorlar,hemşireler, sanatçılar daha kolay hipnotize edilebilirler.
Hipnoza girmek ve hipnozdan yararlanabilmek için gerekli üç şart:
<LI class=BodyTextSmall>İstemek <LI class=BodyTextSmall>İnanmak
Güvenmek
Kişinin hipnozdan yararlanması için öncelikle ulaşmak istediği bir amacı, hayatında gerçekleştirmek istediği bir değişim olmalıdır. Kişi eşi istiyor diye sigarayı bırakmaya karar verir ya da eşinin zoruyla seansa gelirse hipnoza girse bile hipnozdan yararlanması mümkün olmaz.
Kişinin hipnozdan yararlanması için diğer koşul ise bu yönteme inanmasıdır. Hipnoz konusunda kafasında bazı mitler olan, önyargılarından kurtulamayan kişi hipnoza girmez, girse de hipnozdan yararlanamaz.
Çok önemli bir diğer koşul da kişinin hipnoz uygulayacak olan kişiye ve onun bu işe yapabileceğine inanması, güvenmesidir. Uygulayan kişiyle danışan arasında bir sempati olması, sağlanacak faydayı arttırır. Bazen bir hipnotizörden yararlanamayan bir kişi başka bir hipnotizör ile harika sonuçlar elde edebilir.
Hipnoz ne değildir?
<LI class=BodyTextSmall>Hipnoz, kesinlikle bir uyku hali değildir. <LI class=BodyTextSmall>Hipnoz, kişinin kontrolünü kaybettiği, kendinden geçtiği bir ruh hali değildir. <LI class=BodyTextSmall>Hipnoz, kişinin her söyleneni kuzu kuzu yapması demek değildir.
Hipnoz, olup biten her şeyi unutmak demek değildir
Hipnozun yan etkisi ya da tehlikeli bir yönü var mıdır?
Hipnozun hiçbir olumsuz yan etkisi yoktur. Tam aksine kişinin hayatına olumlu yansımaları vardır. Fakat bir bıçak nasıl ki bir katilin elinde ölüm aleti olurken bir cerrahın elinde hayat kurtarıyorsa hipnoz da böyle bir araçtır. Ehil olmayan kişilerin elinde kişiye zarar verebilir. Bu nedenle hipnoz uygulayacak olan kişinin hipnoz konusunda eğitim almış, hekim, diş hekimi ya da psikolog olması gerekmektedir. Ehil kişiler tarafından kullanıldığı sürece hipnoz sorunların çözümünde en etkili ve kalıcı sonuç sağlayan yöntemdir.
Kaç seans sürer?
Ortalama seans sayısı 4-6 arasıdır. Hastalığın ya da danışanın probleminin türüne göre bu süre uzayabilir de.
Mayalama nedir?
Danışanla ya da hastayla karşılaştığımızda ilk olarak mayalama seansı yapılır. Bu seans hastanın hipnoz hakkında bilgilendirildiği, yönteme inancının sağlandığı, eğer varsa önyargılarından ve hipnozla ilgili olumsuz düşüncelerinden kurtulduğu seanstır.
Her hipnotist kendine özgü bir mayalama seansı yapar. Bazı hipnotistler hastalarını bir salonda toplar ve bilgilendirir. Bazı uygulamaları da orada canlı olarak gösterir.
Bazı hipnotistler hazırladıkları bilgilendirici ve uygulamaya yönelik cd’leri hastalarına dağıtırlar ve bir dahaki seansa bu cd’leri izleyerek gelmelerini söylerler.
Hipnoz hakkında hazırladığımız dokümanların hastaya verilmesi de bir yol olabilir.
Ya da bir saatlik bir seans mayalama için ayrılabilir. Hastaya birebir bilgi verilir, önyargılarından kurtulması sağlanır, daha önce yaptığımız hipnoz seansları izlettirilir.
Mayalama hipnozdaki en önemli seanstır. Çünkü bu seansta hastanın hipnoza inancı ve güveni sağlanır. İnanç ve güven başarılı bir hipnoz uygulaması için ilk şarttır. Mayalama seansı için ayrılan süre de yöntem de hipnotistin tutumuna göre farklılık gösterir. Benim tercihim ilk seansta danışana, hipnoz hakkında olabildiğince basit, anlaşılabilir, kafa karıştırmayacak şekilde bilgi vermek şeklindedir.

2. SUJE HİPNOZA NASIL HAZIRLANIR?
Öncelikle karşımızdaki kişinin hipnozla ilgili ne düşündüğünü öğrenmeli ve bu doğrultuda onu bilgilendirmeliyiz. Bazı kimseler seyrettikleri filmler ya da okudukları kitaplar nedeniyle hipnoza şüpheyle bakabilir, korku duyabilir. İnsanların en çok korktuğu şeyler şu şekilde sıralanabilir:
Ya uyurda uyanamazsam?
Utanacağım bir şey yaparsam?
Kontrolümü kaybedersem?
Hipnotizör bana istemediğim bir şey yaptırırsa?
Gizli sırlarım ortaya dökülür mü?
Tacize ya da tecavüze uğrar mıyım?
Sujenin bu ve buna benzer endişeleri varsa önce bunları ortadan kaldırmak gerekir. Hipnozun bir uyku hali olmadığını, hipnoz sonrasında her şeyi hatırlayacağını, kişiliğine ters telkin verilse bile kendisinin bu telkinleri kabul etmeyeceğini, istemediği hiçbir şeyi söylemeyeceğini anlatarak kişiyi rahatlatmalıyız.
Pek çok kişide trans başlamadan önce zihinlerinde bir düğmeye basılmış gibi olacak ve kendilerinden geçeceklermiş gibi bir düşünce vardır. Başlangıç konuşmamızda kişinin kendinden geçmeyeceğini, aksine olanların farkında olacağını, duyacağı hislerin sadece yorgunluk, uyuşukluk ve dalgınlık olacağını açıklamalıyız. Pek çok insan sırf bu beklentileri nedeniyle hipnoza girdiklerine inanmamaktadır.
Hipnoz hakkında bilgi içeren dökümanları ilk seansta danışana verip incelemesini istemek ya da bazı internet sitelerini inceleyerek bilgilenmesini sağlamakta, sujenin konuyla ilgili bilgi sahibi olması için uygulanabilecek yöntemlerdir. Daha önce yaptığımız hipnoz seanslarının görüntülerini izlettirmek de faydalı olur.
Tüm bunlardan sonra kişiye tekrar sorulur: “Kafana takılan, aklını kurcalayan, tereddüt ettiğin bir şey var mı?” Çünkü sujenin tereddütü varsa yaptığımız iş istediğimiz sonucu vermez.Kişinin inancı ve güveni tam olarak sağlandıktan sonra kişi hipnoza alınmaya hazırdır.
3. HİPNOZ UYGULANACAK ORTAMIN FİZİKİ ŞARTLARI NASIL OLMALIDIR?:
Bu konuda da çok çeşitli görüşler vardır. Sessiz, sakin, sade döşenmiş gürültüden uzak rahat bir oda olmalı. İdeal sıcaklık 18 – 20 derece olmalı, oda biraz nemli olmalı, ışık sujeye direkt gelmemeli, oda biraz loş olmalı denilmektedir.
Bazı hipnotistler de fiziki koşulların hiçbir öneminin olmadığını ve kişi istediği takdirde her koşulda ve her yerde transa girebileceğini söylerler.
Bazı hipnotistlere göre suje çok rahat bir koltukta yarı uzanır biçimde oturmalı ya da derin transa girdiyse tamamen yatırılmalıdır.

Bazı hipnotistlere göre kişi ayakta da hipnotize edilebilir, oturmasının ya da uzanmasının bir önemi yoktur.
Bazı hipnotistler hipnoz seansı sırasında müzik kullanılmasının yararlı olduğunu düşünür, bazılarına göre buna gerek yoktur.
Benim görüşüm ise eğer kişi çok istiyorsa her yerde ve her koşulda hipnoza alınabilir. Ama uygun şartlar oluşturulursa hipnozun etkinliğinin ve başarı şansının arttığı kanaatindeyim.
Kişi ayakta ya da oturarak hipnoza alınabilse de benim tercihim kişinin rahat bir koltuğa oturması ve transı derinleştiğinde koltuğun tamamen yatırılması şeklindedir. Ayakta hipnotize edilen suje derin bir transa girdiğinde fiziksel olarak rahatsız olmakta, bu da yapılan işin etkinliğini azaltmaktadır.
Hipnoz sırasında müzik kullanmanın olumlu ya da olumsuz bir etki yarattığını görmedim. O nedenle müzik konusundaki düşüncem tamamen nötr. Fakat hipnoz uygulamaya başlamadan önce, yaptığım görüşme ya da psikoterapi seansında bazı müzikleri kullanmanın olumlu etkisinin olduğunu fark ettim. Kişiyi rahatlatmak için bir sağ beyin faaliyeti olan müziği görüşmelerim sırasında kullanıyorum.
Ortamın sessiz olması önemli olmakla beraber sürekli gelen rutin sesler (tarafikteki arabaların sesi gibi) transı etkilemez. Ama ani oluşan telefon ya da kapı zili veya caddeden geçen ambülansın siren sesi trans üzerinde bozucu etki yapabilir. Ama bu durumu hemen kendi lehimize çevirerek, “duyduğun zil sesi seni biraz daha derin bir transa sokacak” şeklinde bir telkin verilerek durumdan faydalanılabilir.
Ortamdaki ışık konusunda; özellikle ışığın sujenin gözüne direkt gelmemesi benim dikkat ettiğim bir konudur. Gün ışığı olmadığı zamanlarda indirekt aydınlatma kullanmak daha iyidir.
HIDDENHAZARD
HIDDENHAZARD
ÖZEL ÜYE
ÖZEL ÜYE

Mesaj Sayısı : 408
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 05/05/07

http://www.dasi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz