DASİ FORUMLARI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mevlana Celaleddin Rumi . ( 07.01.1207)- (29.04.1273)

Aşağa gitmek

Mevlana Celaleddin Rumi . ( 07.01.1207)- (29.04.1273) Empty Mevlana Celaleddin Rumi . ( 07.01.1207)- (29.04.1273)

Mesaj  HIDDENHAZARD C.tesi Ocak 05, 2008 11:53 am

Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi'nin Belh şehrinde doğmuştur.

Babası Bahaeddin Veled

Mevlâna'nın
babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında "Bilginlerin
Sultânı" ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled'tir.
Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.
Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta
olan Moğol istilası nedeniyle Belh'den ayrılmak zorunda kalmıştır.
Sultânü'I-Ulemâ 1212 veya 1213 yılllarında aile fertleri ve yakın
dostları ile birlikte Belh'den ayrıldı. Sultânü'I-Ulemâ'nın ilk durağı
Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış mutasavvıf Ferîdüddin Attar
ile de karşılaştılar. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin
Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır. Sultânü'I Ulemâ
Nişabur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâ'be'ye hareket etti.
Hac farîzasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan
sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye
(Karaman) geldiler. Karaman'da Subaşı Emir Mûsâ'nın yaptırdıkları
medreseye yerleştiler. 1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'l-Ulemâ ve
ailesi burada 7 yıl kaldılar.

Mevlana Hazretleri Evleniyor

Mevlâna
1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da
evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı
iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu
dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu
evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki oğlu ile
Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi. Bu yıllarda Anadolunun büyük
bir kısmı Selçuklu Devleti'nin egemenliği altında idi. Konya'da bu
devletin baş şehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim
adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en
parlak devrini yaşıyordu ve Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubâd idi.
Alâeddin Keykubâd Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan
Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi.Bahaeddin Veled
Sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve
dostları ile geldiler. Sultan Alâeddin kendilerini muhteşem bir törenle
karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni ikametlerine tahsis
ettiler.

Babası Ölüyor

Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231
yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu Sarayının Gül
Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'ndaki
bugünkü yerine defnolundu.

Mevlana Hazretleri Tedris'e Başlıyor

Sultânü'I-Ulemâ
ölünce, talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde
toplandılar. Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten
de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde
vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dinlemeye gelenlerle dolup
taşıyordu. Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı.
Mevlâna Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü. Mevlâna
Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki
yıllarda Selâhaddin Zerkûbî ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizî'nin
yerini doldurmaya çalıştılar.Hayatını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri
ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk' ın rahmetine
kavuştu.

Mevlâna'nın cenaze namazını Mevlâna'nın vasiyeti
üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevî çok
sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun
üzerine, Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı. Mevlâna
ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman
sevdiğine yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe
düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve
dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek
vasiyet ediyordu. "Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim
mezarımız âriflerin gönüllerindedir"

HAKKINDA YAZILANLAR

1.Ben Rüzgarım Sen Ateş
Mevlana Celaleddin Rumi Büyük Mutasavvıfın Hayatı ve Eseri
Annemarie Schimmel
Ötüken Neşriyat / Kültür Dizisi

“Gençlik
yıllarında Mevlana'yı tanıyan Annemarie Schimmel, hayatını, kendi
ifadesiyle, sadece İslam tasavvufunun değil, genel olarak mistisizmin
de bu en büyük şairine hasretmiştir adamıştır. Bugün ise ilmi ve
şahsiyeti Mevlana'nın yörüngesinde kemal derecesine ulaşmış bu büyük
alim, Avrupa'da ve hayatta bütün dünyada Mevlana'yı en iyi bilenlerden
biri, belki de birincisidir. Tercümesini sunduğumuz bu eser, hem
Mevlana'nın dehasını göstermesi bakımından hem de bizim fikir ve ruh
iklimimizde kıvamını bulan büyük bir Avrupalı alimin derinliğini
göstermesi açısından fevkalade önemlidir. Elinizdeki eserde Schimmel,
Mevlana'nın sembollar dünyasında seyahat ederek onun dünya görüşünü,
aşk anlayışını, şiire bakışını ve dua hakkındaki ince fikirlerini kendi
şairane üslubuyla sunmaktadır. Kitap baştan sona Mevlana'nın kullandığı
sayısız mecaz ve espirilerle adeta bir dantel gibi dukunmuştur. Mevlana
hakkında yazılan her kitap şüphesiz kazançtır. Ancak Schimmel'in bu
kitabı, Mevlana'nın bildiğimiz veya bildiğimizi zannettiğimiz
fikirlerini yeni mana boyutlarıyla önümüze açmaktadır. O bakımdan bu
eser, Mevlana'yı anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir klavuzdur.”
HIDDENHAZARD
HIDDENHAZARD
ÖZEL ÜYE
ÖZEL ÜYE

Mesaj Sayısı : 408
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 05/05/07

http://www.dasi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz