DASİ FORUMLARI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Garaudy'nİn YÜzyilimizda Yalniz YolculuĞu

Aşağa gitmek

Garaudy'nİn YÜzyilimizda Yalniz YolculuĞu Empty Garaudy'nİn YÜzyilimizda Yalniz YolculuĞu

Mesaj  HIDDENHAZARD C.tesi Ocak 05, 2008 9:22 pm

Ben
geçitleri de yaşadım çıkmazları da. İstedim ki, bunca mücadelenin,
bunca düşüş ve yanılışın, umudun ve kardeşçe buluşmaların
kazandırdıkları benimle gömülmesin, diyor Roger Garaudy, Yüzyılımızda
Yalnız Yolculuğum ismini verdiği hatıra kitabını niçin yazdığını
anlattığı satırlarda. Hatıra kitabı dedimse bu sizi yanıltmasın. Bu,
bir hamlede okunup bitirilebilen hatıra kitaplarına hiç mi hiç
benzemiyor; gerçek bir zihin ve gönül adamının, düşünüşüne aklın
yanında gönlünü de katan, katabilen, bir eylem adamının hayat hikayesi.



Dolu dolu inançların peşinde bir hayat, bereketli hayatlardan onunki,
galibin değil mazlumun yanında olmayı seçmiş, gerektiğinde bu uğurda
her şeyden vazgeçebilmiş, 68 yaşında kalbi İslam’a mutmain oluncaya dek
adaletin peşinde yılmadan yorulmadan geçen bir ömür. Müslüman olana
kadar her yerde görüşlerinden iktibaslar yapılıp, gazeteler ve dergiler
ondan ve görüşlerinden bahsediyor, dünya’nın her yerinden konferans
davetleri alıyordu. Müslüman olduktan ve İsrail’e karşı Filistin
halkının haklarını korumaya başladıktan sonra, tüm bunlar köşe
başlarını tutmuş Yahudi medya patronları marifetiyle kesintiye
uğratılıyor, ama o, yılmaz bir savaşçı, aldığı davetlerle pek çok İslam
ülkesini geziyor, yılmadan anlatmaya, çözümler üretmeye devam ediyor.



1913 yılında Fransa’nın Marsilya’sında ateist bir ailenin çocuğu olarak
dağan Garaudy, ateist olarak yetiştirilmekle beraber dindardı,
komunizme din boyutu kazandırmak için çalışmalar yaptı. Fransız
Komunist Partisi’nde ki uzun yıllar süren çalışmalarından sonra,
Komunist Parti’den ihraç edildi, bunun akabinde tek başına girdiği
Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yüz binlerce oy aldı, Sartre’den Stalin’e,
Kaddafi’den Saddam Hüseyin’e pek çok kişiyle görüşmeleri oldu. Kitap
tüm bunlar ve çok daha fazlasıyla Garaudy’nin yüzyılımızdaki yalnız
yolculuğuna eşlik etmek fırsatını sunmakta. Eğer böylesine bir hayata
kelimeler aracılığı ile ortak olup nasiplenmek isterseniz ne diyeyim
Rabbim nasiplendirsin hayırlısıyla.


Kitap’tan:

“Bir insan topluluğunda her değişim, o toplumu oluşturan kimselerin şuurunda doğar.

Direnme, dünyanın eski ve yürürlükteki kanunlarına göre yaşamayı veya
bugünün uzantısı olacak bir geleceği yeniden üretmeyi reddetme, ancak
kaosun, anlamsızlığın bilincine varmakla başlayabilir.


Bugün bu bilinçlenmeye engel olan nedir? Milyarlarca insanın bilincini şekillendiren, bilgilendiren ve bozan nedir?


Dünyanın para babaları tarafından Hollywood’da üretilen, sinemalar,
televizyonlar ve video kasetleri aracılığıyla Dakkar’dan Paris’eveya
Taipei’ye kadar yayılan bir karşı kültür.



Dünyaya yayılan hayat sanal görüntülerinin ezici çoğunluğu, korku
filmleriyle şiddeti ve dehşeti sıradanlaştırma amacı taşıyor. Mesela
Tarzan’dan James Bond’a uzanan macera filmleriyle en güçlünün ve
yenilmezin efsanesini yüceltmeyi; kovboy filmleriyle ırkçılığı övmeyi,
polisiyelerle de düzeni ve kanunu çiğnemeyi hedefliyor.



Uyuşturucu ve aşırı gürültülü müzikten oluşan bütün yapay kareleriyle
putlara tapınma ve onların sahte hayatlarının putlaştırılması. Bir
gencin bu yabancılaşmaya ve yozlaşmaya direnebilmesi için kahraman
olması gerekiyor.

….

Gerçek ben, bendeki Allah’tır. İşte bu ilk beraberlik adına,
Narcisse’in Heidegger’in ve onların evrenden. Projeden, sevgiden kopmuş
hasta torunlarının iç tedirginliklerini reddedelim. Çünkü yaşamak,
ölüme karşı yaşamak değildir. Hayata bir anlam kazandıran ölüm
değildir. Hayat ölüme bir anlam verir.



Hep yapıp ettiğimin insanların kaderini, hem de ilelebet, etkilediğinin
bilincinde olmalıyım: Ben bir kimseyi aşağıladıysam, onun duyduğu hınç
başka hayatları yıpratacak, onun genelle bütünleşmesini aksatacak,
verimsizleştirecektir. Kendisine verebildiğim umutsa, sevincin de
bereketiyle, o kimsenin geceye karşı yaşamasına yardım edecektir. Onun
katılımı ise daha büyük bir geleceği ortaya çıkaracaktır.


Hayatım kopuşlardan oluşuyor.

Bu kopmaların hiçbirine de esef etmiyorum. Zira hiçbiri, kendisinden
öncekini inkar değil, aksine bir sınırın aşılması oldu. Ailemde bir
ateist olarak yetiştirildim. Bu da beni Allah’ı insan şeklinde tasavvur
eden bütün anlayışlardan kurtarmış ve mutlak’ın tekeline tek başlarına
sahip olduklarını iddia eden ve onun seçkin bir halka has mitlerini,
ayinlerini ve dogmalarını, sanki evrensel değere sahiplermiş gibi
dayatan bütün kabileci din duygularından muhafaza etmiş oldu.



Kierkegaard’ı seçişim, resmi felsefelerden, gerçek çelişkileri
buharlaştırıp kaybeden ruhçu bir rasyonalizm ve bu çelişkileri görmeyi
reddeden bir pozitivizmden kopmam demekti.


Marx’ı seçişim yalnızca o ideolojiden değil, o ideolojinin meşru
gösterdiği sosyal düzenden de kopmam demekti. Ve de o düzenle savaşmak
içindi.



İslam’ı seçişim, Batı medeniyetinden veya daha ziyade batı
barbarlığından, şu en büyük soykırımların barbarlığından kopmam
demekti: Amerika’nın Kızılderililerinin ve Zenci ticaretinin, iki dünya
savaşının, Hiroşima’nın ve terör dengelerinin barbarlığından. Bu
seçimlerin her biri, bir sınırın kaldırılması, çokluktan birliğe,
kısmiden evrensele doğru uzun yürüyüşte bir safha oldu. Bu seçimlerin
her biri diğerleriyle, onları aşıp mükemmelleştirerek bütünleşiyor.”
HIDDENHAZARD
HIDDENHAZARD
ÖZEL ÜYE
ÖZEL ÜYE

Mesaj Sayısı : 408
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 05/05/07

http://www.dasi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz